AMK!

amk.02

Türklerin günlük konuşma dilinden -şaşırtıcı biçimde- son derece aşina olduğumuz bir kalıptan bahsetmek istiyorum: amk!

Amk, pek çoğunuzun bildiği üzere, bir kısaltma; “.mına koyayım” lafının kısaltılmışı. Oradaki nokta, “a” harfine karşılık geliyor. Lafın birincil anlamı seksist, kadına yönelik bir aşağılama ve erkek hegemonyası yaratma amacı taşıyor.

Ama bu kısaltma, kısaltmadan da öte, lafın kendisi o kadar sık kullanılıyor ki ülkemizde, seksist bir laf olmaktan çıkalı çok oluyor – öyle ki, kadınlar bile başkalarına bu lafı edebiliyor! Şöyle söyleyeyim; artık bu kalıp bir noktalama işareti hâline gelmiş durumda. İçinde özne, tümleç ve yüklem barındıran en basit cümlenin bile sonuna koyduğunuzda garip kaçmıyor, cümlenin yapısını bozmuyor. Belki hesap sorar bir anlam katabilir, veya şaşırma ifadesi verebilir – orası cümlenin kendi anlamına göre değişir.

Ne için kullanıyoruz bu “.mına koyayım” lafını? Açıkçası bunun alışkanlıktan öte genel bir cevabı yok. Özel olarak belki bazı insanların bazı kişi ve durumlar için ayrıca kullanımı vardır; ancak genel olarak herhangi bir şey için kullanılabiliyor bu laf. Tespit ettiğim şey, kullanım çokluğunun bir şeye sinirlenme/öfkelenme derecesine göre olması. Yani biri bir şeye kızıldığında, öfkelenildiğinde cümlenin sonuna, kimi zaman istemsiz biçimde, “.mına koyayım” eklenebiliyor.

Sadece kızgınlığı mı ifade ediyor bu laf? Hayır. İşin ilginç yanı da o. Genelde seksist olan, birinin başkasına cinsellikle alâkalı ettiği bir küfür (misal “Seni sikerim!”) olumsuz olarak algılanır ve bu, kişinin karşısındakine sinirlendiği anlamına gelebilir. Fakat amk küfrü, bunun tam aksine, her anlama gelebiliyor.

Biz küfür etmeyi seven bir toplumuz. Topluluk içinde dinimiz gereği pek küfür ettiğimiz söylenemez gerçi, hani ahlâklı, edepli adaplı insanlar olmamız gerekir, beklenir. Ama mesela akşam vakti caddede gezerken, maç yayını olan bir kafeye seğirtip içerideki insanların bağrışmalarına kulak kabartırsanız ana avrat düz gittiklerini duyabilirsiniz. Futbol, kadın olsun erkek olsun, içimizdeki küfür canavarını ortaya çıkartan en kolay spor aktivitesi.

Yalnızca sporda küfür etmiyoruz tabii. Siyasette de küfür ediyoruz. Ama muhtemelen futbolda ettiğimiz küfürler daha ağır basar. Yine de bunu kategorilere ayırmamız pek mümkün değil – genel olarak küfür ediyoruz.

Amk, yani “.mına koyayım” küfrüne ise oldukça takık vaziyetteyim. Sebebi ise, diğer küfürlere kıyasla daha fazla kullanılıyor olması ve daha kanıksanmış olması. Küfrü kanıksamak mı? O nasıl bir şey? Dedim ya, küfür etmeye bayılan, küfür eden bir toplumuz, o yüzden küfür, daha temiz bir fikir veya düşünceden daha kolay biçimde zihnimize yerleşebilir. 3-4 yaşındaki çocuğa bile küfür ettirmek isteyen, başarınca da havalara uçan insanlarız biz. O yüzden ülkemizdeki bir bireyin doğduğu andan itibaren küfre tepkisi zaman içinde hızla değişebiliyor. Mesela şu videoda, “six” (altı) kelimesini “sik” diye anlayan ve bu yüzden iki büklüm olan bir veledi görüyoruz. Babası rahat rahat “six” diyebiliyorken, çocuk buna oldukça şaşırıyor, ayıplıyor ve “Hiiii, sik dedi!” diye tepki gösteriyor.

O çocuk tahminimce bir iki seneye kalmaz mahallede diğer arkadaşlarıyla veya abileriyle takıla takıla “sik”, “siktir”, “göt” gibi kelimelere aşina olacak, ve hatta “.mına koyayım” küfrünü bile öğrenip söylemeye başlayacak. Bunu engellemenin bir yolu (bence maalesef) yok. Çocuğu evde kilitli mi tutacağız? Ya eve dayının/amcanın edepsiz bir arkadaşı gelir de “Hassiktir .mına koyayım!” derse? Tehdit dışarıda olduğu kadar içeride de var!

Onu geçtim, çocuk veya büyük fark etmez, birinin bir küfrü öğrenme yaşı da, yeri de yok. Her an her yerden öğrenebilir. Bir gazeteden bile! Neticede bizim “AMK” diye bir spor gazetemiz var.

amk-gazetesi(02)

Açılımı “Açık Mert Korkusuz” olan bu gazete sporla ilgili. Peki sporla ilgili söylenecek çok cesur şeyler mi var? İnsanlar sporla ilgili konuşmaktan korkuyor mu? Bence hiç de öyle değil – spor sırasında dünyanın küfrünü eden insanlarız. Dolayısıyla futbol konusunda söyleyebileceğimiz herhangi bir şeyin açık, mert ve korkusuz olmasına gerek yok. Ben söyleyeyim, gazeteyi çıkaran şirket, ismini AMK koyup daha fazla satmasını istemiş, açılım olarak da akıllarına ilk gelen, erkekleri gaza getirme konusunda etkili kelimeleri seçmek istemişler. İşin ilginç tarafı şu ki, erkekleri etkilemek için seksüel şeyleri kullanmak daha etkilidir ve hedefe daha çabuk ulaştırır, ve sürpriz! Kelimelerin baş harfleri zaten seksüel bir lafın kısaltmasını oluşturuyor. Bir taşla iki kuş!

Kızların da bu küfrü kullandığından söz ettim, ama işin kaynağı daha çok erkeklere dayanıyor. Sebebi ise muhtemelen erkeklerin küfür etme konusunda kadınlara göre daha açık, mert, korkusuz olması. Yani o cesaret verici kelimeler daha çok, erkeklerin küfre meyilli oluşunu anlatıyor. Ama erkekler amk küfrünü veya benzer küfürleri o kadar sık kullanabiliyorlar ki, kadınlar da artık bu küfürlere aşina olup onlar da cümle içinde rahatlıkla kullanabiliyorlar. Örneğin trafikte aracı içinde sıkılmış ve sinirleri gerilmiş olan bir kadın, öndeki aracın şoförü yanlış bir şey yapınca “.mına koyayım!” küfrünü etmekten rahatsızlık duymuyor. Sebebi ne olursa olsun, herhangi bir kişi veya durum karşısında küfür etmek, amk demek, başka bir şey söylemekten daha kolay gelebiliyor. Neden? Sebebi kişiden kişiye değişir. Bence, küfür etmek, (ağır, ağdalı küfürler hariç) zihnin belli bir yerinde toplandığı ve ulaşmak, daha ayrıntılı düşünmeye kıyasla kolay olduğu için daha genel bir kullanım hâlini alıyor.

Burada Cem Yılmaz’ın küfür kullanımı ve askerdeki küfür kullanımıyla ilgili söylediklerine değinmek istiyorum. Kendisinin de dediği gibi; küfre en fazla tepki gösteren, ama tepki gösterirken bile küfür eden tek toplumuzdur herhalde. Bunu en iyi özetleyen cümle de şudur: “Küfür etmeyin .mına koyayım!”

Yani küfür etmekten hoşlanmıyoruz, ama işimize geldiğinde de kullanmaktan geri kalmıyoruz. Bazıları için ise mazeret, “Abi kullanıyoruz işte ağız alışkanlığı,” lafından ibaret. Yani “.mına koyayım” demeden edemiyor adam.

Bir bu genel kullanım ve bu genel kullanım üzerine eleştiriler var, bir de, özellikle erkek tarafı için bir kullanım sıklığı var. Onun gelişimi de şöyle: ya küçükken mahalledeki arkadaş tayfasından; ya ortaokul-lise civarı (ilkokulda söyleyen var mı bilmiyorum) tayfasından; ya da askerdeyken. Üniversitede artık küfrü bilen biliyordur, ama askerde, bilmenin ötesinde özellikle kullanım açısından bolluk yaşanıyor. O konuda da yine Cem Yılmaz’ın askerlikle ilgili söylediklerini bizzat yaşadığım için o konudaki tespitlere hak veriyorum.

Hayatında hiç küfür etmemiş, küfür duymamış (bu ülkemizde mümkün mü?) ya da küfür etmeyi prensip olarak sevmeyen adam bile askerde en süper küfür eden kişi olabiliyor. Ben askere gittiğimde ilkokul öğretmeni bir eleman vardı benimle aynı devre, adam o kadar sakin, o kadar “Emredersiniz komutanım” kıvamındaydı, kimseye bir şey dediği yoktu, en fazla itirazı “Offf bırak Allah aşkına yaa!” idi… 1.5 ay sonrasında eleman etrafta kendisine yamuk yapanlara “Ya bi siktir git .mına koyayım!” demeye başladı. Bir şey diyorsun, ona itiraz edecekken, “Ya bırak .mına koyayım!” diyor falan. Yani askere gelene kadar küfür etme konusunda millî olmamış isen, askerde kesinlikle millî oluyorsun, kaçarı yok! Kuzenim bile askerden döndü, “Ben bu kadar küfrü bildiğimi değil, ama bu kadar küfür ettiğimi bilmiyordum, resmen ağzım bozuldu .mına koyayım!” dedi. Yani hani kendi kendinin küfürle ilgili tutumunu eleştirirken bile sonuna “.mına koyayım!” ekleyebiliyorsun.

AMK spor gazetesinden bahsettim. Bir de bizim milletin günlük sosyal medya kullanımına bağlı olarak, İnci Sözlük ve tarzı oluşumların bazı görüntülerin altına kırmızı arka fon üzerine beyaz yazıyla görüntüyü komik kılmak için yazdığı yazılar var; buna “caps” deniyor. Caps esasında capture yani yakalamak kelimesinden geliyor. Ekrandaki görüntüyü yakalamak anlamında screen capture/screen shot ifadesi için de kullanılıyor. Bizde ise, resim altına yukarıda anlattığım metot kullanılarak uygulana uygulana, altı komik yazılı resim anlamına geliyor. Facebook veya Twitter kullanıyorsanız, veya en basitinden internet kullanan bir bireyseniz, bu tarz caps’lere rastlamışsınızdır elbette. Bu caps’lerin altındaki yazıların pek çoğunda -ya da genelinde diyelim- lafın sonunda bir “amk” var. İşte o amk bu amk! Ama tabii tek bir kısaltması yok bu lafın; a.k. var, direkt ak var, aq var, belki daha bilmediğim başka kombinasyonlar da var. Ama en sık rastladığım kısaltma amk.

Bir Ankaralının cümlenin sonuna “la” kelimesini getirmesi kadar normal bir şey artık, herhangi birinin lafının sonuna “.mına koyayım” lafını getirmesi veya yazışırken “amk” kısaltmasını kullanması. Dediğim gibi, seksüel, seksist bir kelime olmaktan çok çıkmış bir küfür, hatta artık küfür bile diyemeyeceğimiz bir laf. Bakın Türk kızları ne de güzel söylüyor bu lafı:

Lafın içindeki “am” kelimesi artık o kadar kaybolmuş, yok olmuş durumda ki, mesele sadece koymaktan ibaret. Belki de o yüzden hem kadınlar hem erkekler bu kadar rahat kullanabiliyor. Dünya genelinde “Seks satar” mantığından sonra, ülkemizde satan ikinci şey de mutlaka küfürdür. Neticede küfür de (salak, aptal, geri zekâlı gibi çocukça küfürlerin ötesinde) seks ve seksüel şeylerden ortaya çıkan; sokmak, koymak, hoplatmak, zıplatmak, bağırtmak, çağırtmak üzerine kurulu kelime ve eylemler bütünü. Seks satmazsa, elbette kişinin karşısındakine seksüel vaatte bulunduğu cümlesi satar.

Son olarak bu lafla ilgili, ne amaçla, hangi hissiyatla söylendiğine dair şöyle bir etiket bulutu yaratıyorum, sizin de “amk” küfrünün kullanımı açısından aklınıza gelenler olursa belirtebilirsiniz:

“sevinç, hüzün, heyecan, şaşkınlık, kızgınlık, keder, pişmanlık, endişe, ferahlama, endişe, dehşet, böbürlenme, bıkkınlık, azap, arzu, acıma, gurur, gücenme, hayal kırıklığı, hayret, heves, kaygı, merhamet, minnet, sıkıntı, sabır, suçluluk, yalnızlık, utanç, merak, kıskançlık, heves, hayret, iğrenme vs… “

Evet, bir cümlenin sonuna “amk/.mına koyayım” lafını getirdiğinizde bunların hepsi anlamına gelebiliyor – çünkü cümle içinde hemen hemen etkisiz bir eleman. Su gibi; içine doldurulduğu kabın şeklini alıyor. Ve ilginç bir biçimde kullanması da keyifli!

Yorum bırakın