Mayıs 2013’te Cehennem romanı yayımlanan Dan Brown, 4 yıldan fazla bir aradan sonra, Origin yani Başlangıç romanıyla; evrime, Darwin’e, insanoğlunun “nereden geldiği” ve “nereye gittiği”ne, Tanrı’nın bilime karşı ayakta kalıp kalamayacağına değinirken, aynı zamanda mimariyle ve çağdaş sanatla da süslüyor hikâyeyi. Sonuç: Ortalamanın üstü.
Dikkat: Yazının devamı, romanın okuma zevkini kaçıracak bilgiler içermektedir.
Romanın kapağında da yazdığı gibi; hayatınızı tekrar, tekrar, tekrar ve tekrar “sil baştan” yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız? Ken Grimwood 1986 yılında ilk kez yayımlanan romanı Sil Baştan‘da bu soruyu, ilginç kurgusu ve şaşırtıcı olaylarıyla masaya yatırıyor… Okumaya devam et
İlk yayımlanma tarihi 1954 olan, Nobel Edebiyat Ödüllü William Golding‘in kaleme aldığı Sineklerin Tanrısı; insanlar arasında yaşanan iktidar ve hayatta kalma savaşının çocukların seviyesine indirgenmiş olduğu alegorik bir roman. Her ne kadar içinde çocuklar geçse de, roman bir hayli karanlık… Okumaya devam et
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı distopik bir geleceği anlatan romanın yazarı George Orwell’in, insanoğluna dair politik eleştirilerini yoğun metaforlar eşliğinde hayvanlar âlemi üzerinden anlattığı Hayvan Çiftliği, her ne kadar kapağında bir ‘peri masalı’ olduğu yazıyorsa da, esasında hiç de öyle değil… zaten gerçek hayat da bir peri masalı değil. Okumaya devam et
İki satranç ustasının karşılaşmasını edebi bir dille anlatan “Satranç”, biri doğuştan yetenekli, öbürü sonradan satranç öğrenmiş bu iki ustanın hikâyesini ve çekişmesini sunuyor bizlere. Bir konuda en iyisi olmak için doğuştan yetenek mi gerekir, yoksa sonradan öğrenilerek de bu elde edilebilir mi? Okumaya devam et
İngiliz yazar Paula Hawkins‘in, trende yolculuk eden bir kadının pencereden seyrettiği evlerden birinde yaşanan ilginç ve gizemli olayları ve kadının bu olaylarla bağlantısını ele alan kurgusal romanı “Trendeki Kız” ortalamanın biraz üstünde bir okuma keyfi veriyor; ancak ben tam olarak aradığımı bulamadığımı söylemeliyim, çünkü gerilim dolu bir cinayet romanı değil, bir aşk romanı karşımızdaki…
Yenile yenile bitmeyen 12 Eylül ekmeğinden bir miktar da Ece Temelkuran yiyor “Devir” adlı romanında. Farklı kesimlerden iki küçük çocuğun ağzından anlatılan hikâye vasatın biraz üstü… Okumaya devam et
Bir Garip Hayat 