Tayyip Erdoğan ve Mr. Smith Arasındaki Fark

rte.mr.smith.02

Biri, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; öteki, The Matrix filmindeki yapay zekâlı programlardan biri, daha sonra bir virüs hâline gelen bir karakter, Ajan Smith. Peki bu, biri gerçek, biri hayalî kişilik arasında fark var mı?

Açıkçası, TC Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatımıza, dahası kendi hayatıma ne zaman girdiğini inanın hatırlamıyorum. Herkes 12 yıl önce iktidara geldiklerini söylüyor, yani 2002’de; ama bana daha uzunmuş gibi geliyor. Bunda herhalde, sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 senedir gerçekleştirdiği fevkalade hizmetlerin ve ülkemize çağ atlatan işlerinin önemi vardır. Tayyip Erdoğan’ı ne kadar sevdiğimi daha önce yazmıştım. Öteki kişinin, dahası karakterin, Mr. Smith’in hayatıma ne zaman girdiğini ise biliyorum: 1999 senesi. Sinemada kuzenimle izlemeye gidip ayılıp bayılarak seyrettiğimi dün gibi hatırlarım.

Fakat, özellikle bu 12 senenin son 2-3 senesi (belki daha az belki daha fazla) sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı algılayışım/kavrayışım konusunda bir garip geçmekte. Kendisi 2014 Ağustos ayından itibaren Türkiye’nin cumhurbaşkanı, o tarihten öncesinde de, iktidarda oldukları sürece (yani 2002’den beri) başbakan idi ve ben, Allah’ın bizlere bir lütfu olan Tayyip Erdoğan’ı bir cumhurbaşkanı, bir başbakan, dahası bir insan olarak çok farklı biçimde algılamaya başladım. Bir tek bana mı böyle oluyor onu da bilmiyorum.

Mr. Smith adlı karakterimiz, The Matrix filminde ilk defa gözükmüş olup, o filmde gerçek dünyadan gelenleri teşhis edip yok etmek, son insan şehri Zion’a ulaşmak için gerekli erişim kodlarını elde etmek, anormallikleri gidermek için programlanmıştır. Smith’in daha sonra tek amacı, filmin ana karakteri olan Neo’yu öldürerek Matrix sisteminin yeniden başlamasını sağlamak ve bunu yaparken sistemi klonlarıyla temelli çökerterek Matrix’i yok etmek ve oradan kurtulmaktır – yani Mr. Smith insanlaşan bir makinedir esasında. The Matrix serisinin üç filminde de kendisini, Matrix evreninde istediği kişinin yerine geçebilen, istediği kişiye dönüşebilen siyah takım elbiseli bir ajan olarak görüyoruz. Filmin ilerleyen bölümlerinde zaten müthiş bir güce sahip olmaya başlıyor ve istediği herkesin yerine geçerek Matrix’te kendi klonlarını, kendi evrenini oluşturuyor. Kısacası sistemi kendisi yeniden tasarlıyor.

Aklıma takılan soru ise şu oldu: Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Mr. Smith arasında bir fark var mı?

…yok. Hiçbir şey yok. Sıfır. None. AucunKeineNessuno. (diller sırayla; İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca.)

Neden aralarında bir fark yoksa gidip de benzerlikleriyle ilgili bir başlık koymadım da farklılıklarıyla ilgili koydum? Farkları olmadığını söylemek için. Benzerlikleri o kadar çok ki, tek bir cevap vermek istedim.

Fark ettiniz mi bilmiyorum, ama bu 12 yıllık iktidarı sürecinde, Tayyip Erdoğan Türkiye’de herkes oldu. Herkes Tayyip Erdoğan oldu demiyorum; Tayyip Erdoğan herkes oldu. O klişe “Doktor oldu, avukat oldu, mühendis oldu, cart oldu, curt oldu…” cümlesine girişmek istemiyorum – her şey oldu işte! Kendisini kendi ağzından dinletmek isterim (kendisiyle ilgili konuşmuyor tabii ama)…

Bu konuya bir de The Matrix Reloaded filmindeki Mr. Smith’in diğer ajanları da kendisine çevirdiği şu sahne aracılığıyla yaklaşalım:

Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan kendisine öyle yetkiler verdi ve vermeye devam ediyor ki, daha önce bir köşe yazarının bir yazısında benzetmeyi okumuştum ve hoşuma gitmişti, onu söylemek istiyorum; yargıtay’yip’, sayıştay’yip’, danıştay’yip’. Sonu “tay”la biten pek çok şeyin yanına “yip” ekleyip aynı sonucu elde edebilirsiniz.

Mr. Smith The Matrix serisinde, Matrix’e, en sonunda da Neo’ya kadar varacak bir tepki olarak ortaya çıkan bir karakter. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a baktığınızda, o da Türkiye’de bazı şeylere tepki olarak ortaya çıkan biri (benim gözümde): demokrasiye, özgürlüğe, laikliğe, insan haklarına, iyiliğe, güzelliğe tepki olarak ortaya çıkan, ama esasında bizim içimizden, yine klişe bir lafla, bizden biri.

Bugün bir haber sitesinde iktidar karşıtı bir söylem görsem, ya birkaç dakika ya da birkaç saat içinde Tayyip Erdoğan tarafından bir çıkış gerçekleştiğini görüyorum. Bu çıkıştan sonra da, karşıt söylemli kimse kalmıyor – daha doğrusu kalmayıveriyor. Karşıt söylemde bulunan kişi Tayyip’leşiyor. İşin daha da ilginci, cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, kendisiyle ilgili zıt, karşıt söylemde olabileceğini düşündüğü veya bunu bildiği kişileri sezip onları baştan Tayyip’leştiriyor ki sonradan kendisi için bir problem yaratmasınlar.

Biri, “Ülkede demokrasi yok, cumhurbaşkanı demokrasiyi ayaklar altına alıyor!” mu diyor? Orada Tayyip Erdoğan bitiyor ve elini, aynı yukarıda verdiğim Mr. Smith videosunda olduğu gibi, söyleyen kişinin vücuduna saplayıp onu kendileştiriyor. Biri, “Ülkede özgürlük yok, kısıtlamalar var!” mı diyor? Tayyip Erdoğan orada! Onu da hemen Tayyip’leştiriyor.

Bir insan etrafındaki herkesi bu kadar kendine benzetmeye çalışırsa, hâliyle ortaya bencilbenmerkezcil bir yapı ortaya çıkmış oluyor; herkes o bir kişi oluyor, tektipleşiyor.

Hakikaten, eğer Tayyip Erdoğan’la ilgili haberleri takip edecek olursanız, kendisinde Mr. Smithvari bir değişim/dönüşüm olduğunu göreceksiniz. Kim “hak” dese o Tayyip’leşiyor, kim “huk” dese Tayyip’leşiyor. Böyle böyle sayın cumhurbaşkanımız Türkiye’deki hemen hemen herkes olmaya başlıyor. Hemen her şeyden bu kadar iyi anlaması da (bkz. “En iyi biz biliriz biz!”, “Biz onu çok iyi biliriz!”) bununla alâkalı olsa gerek.

Bir sabah kalktığımızda, aynı The Matrix filminde Mr. Smith’e olduğu gibi…

smith.clones

…şöyle bir manzarayla karşılaşır mıyız dersiniz?

herkes.tayyip.erdoğan.02

Valla olur olur…

2 thoughts on “Tayyip Erdoğan ve Mr. Smith Arasındaki Fark

Yorum bırakın