MASUM: “Bir aile evladı için neler yapmaz?”

112952

Doğan Medya’nın Netflix’e rakip olarak dijital âleme sürdüğü platformu BluTV’nin 2017 Ocak ayındaki en büyük sürprizi, 8 bölümlük ve 50-55 dk’lık süresiyle Masum dizisi oldu. 4 hafta içinde, her hafta 2 bölümü yayınlanan dizi bizlere şu soruyu sordurttu genel olarak: “Bir aile, evladı için neler yapmaz?” Sahiden… neler yapmaz ki?..

Daha önce SON dizisine denk gelmiştim 2012 Ocak ayında. İlk 2-3 bölümünü seyretmiştim, fakat süre uzunluğu sebebiyle takip etmem güçleşmişti (tam o sıralar veya biraz öncesi ya da sonrasında zaten Türk dizisi izlemeyi bırakmıştım), dolayısıyla bir yerden sonra izlemeyi bırakmıştım. Şu anda bile hâlâ devamını ve sonunu merak ediyorum. Amerika da dâhil olmak üzere, 14 ülkeye pazarlandı SON dizisi. Hatta o sıra, “Amerika’ya satılan/uyarlanan ilk Türk dizisi” şeklinde reklamı da yapıldı diye hatırlıyorum (satırı yazarken hızlıca Google’dan baktım ve şöyle bir haberle karşılaştım). Yine hatırladığım kadarıyla, Ay Yapım SON dizisi için güzel bir lansman yürütmüş ve halkla ilişkilerini (PR çalışmalarını) güzel yapmıştı. Aynı Ay Yapım, 2009-2011 yılları arasında da 2 sezonluk EZEL dizisine imza atmış ve o dizi de büyük sükse yapmıştı; hem hikâyesi, hem senaryosu, hem de oyunculuklar bakımından Türk standartlarının üstünde bir diziydi.

masum-dizisi

Masum‘un adını ilk kez duyup internette arattığımda, Türkiye’nin ilk pahalı prodüksiyona sahip dijital dizisi olacağını okumuştum. Daha önce de dijital platforma diziler yapılmış olduğu hâlde, Masum galiba pahalı olmasıyla, bir de 8 bölüm ve bölüm başına 50-55 dk olmasıyla dikkat çekiyor.

timthumb

Kadrosu zaten Haluk Bilginer, Nur Sürer, Ali Atay, Okan Yalabık, Serkan Keskin, Tülin Özen, Bartu Küçükçağlayan, Mehmet Özgür, İrem Altuğ gibi isimlerden oluşuyor ve klasik bir tabirle, ‘bu ekip için bile izlenir’ denebilecek bir dizi Masum.

16229272_245743779201987_2731057819628339200_n

Bunların yanı sıra, senaryo, üst paragraftaki başarılara imza atmış olan Berkun Oya‘ya ait. Dizinin senaryosu ve hikâyesi de zaten, Oya’nın 2009’da sergilenen, kendisinin yazıp yönettiği Bayrak adlı tiyatro oyunundan uyarlama. O oyun da 13. Afife Tiyatro Ödülleri töreninde İlk kez o yıl sahnelenmiş olan en başarılı yerli oyunun yazarı dalında Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü‘nü kazanmış. Yani dizi, tabiri caizse ‘gümbür gümbür’ geliyordu. Yönetmen de, 2010’da Çoğunluk filmiyle Altın Portakal En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanan Seren Yüce olunca, hâliyle bizler de seyirci olarak kusursuza yakın bir prodüksiyonla karşılaşacağımız için heyecanlıydık.

masum4

Nitekim heyecanımıza da değdi diyebilirim. Bayağı, ama bayağı uzun bir süredir Türk dizisi izleyemiyordum (takip edemiyordum, kendimi veremiyordum) ve Masum ilaç gibi geldi diyebilirim! Artık her bölümü iki parçaya ayırıp farklı günlerde izleme derdi yok, 15-20 bölüm hatta 32-33 bölüm boyunca bir hikâyenin dallanıp budaklanmasını takip etme zorunluluğu yok – 8 bölümde, 8 parça içinde bir hikâye Türk dizisi formatı içinde izlenebiliyormuş demek.

58870b8318c77414c4f489f1

Hikâyenin konusu şöyle: Emekli Komiser Cevdet ve karısı, ömürlerinin son yıllarını şehirden uzaktaki küçük çiftlik evlerinde huzur içinde geçirmektedirler. Ta ki, küçük oğulları bir gece yarısı korkunç bir haberle eve gelene kadar…

masum-dizisi-oyunculari-konusu-ne-zaman-nerede-cekiliyor-730x411

Dizide birtakım cinayet(ler) var ve eşiyle ayrılan Yusuf adlı karakter, komiseri Selahattin tarafından, Yusuf’un eski eşinin yeni hayatından elini çekmesi için bir cinayet davasını araştırması üzerine, emekli komiser Cevdet’in ailesinin yanına gönderiliyor. Dışarıdan normal gözükebilecek bu ailenin içinde (klişe olacak fakat tabii ki) anormallikler var: ailedeki tek normal kişi, baba Cevdet diyebiliriz. Haluk Bilginer rolün hakkını başarıyla veriyor dizi boyunca. Hafif psikopat görünümlü, kafasının içinde tilkilerin gezdiği bakışlarından belli olan anne Nermin, ailenin kara kutusu gibi. Bu ana babanın iki de oğlu var; Tarık ve Taner adında. Taner kayıp, Tarık da ailenin yanında ama kafa olarak o da esasında kayıp. Baba Cevdet Tarık’ın üzerine çok titriyor ve amacı onu devamlı olarak korumak. Zaten dizinin ilk bölümünde, Yusuf, bu aileyle ilgili bir anormallik olduğunu sezdiğinde, Cevdet’le aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;

masum-dizi-resimleri-7

CEVDET: Bir baba evladı için neler yapar biliyor musun sen?

YUSUF: Her şeyi…

CEVDET: Her şeyi… Sen yapabilecek misin bakalım?

Burada Yusuf’un zekâ küpü küçük kızı Elif’e de bir gönderme var; Yusuf, eski eşinden olan Elif için her şeyi yapabilir mi gerçekten?

masum-dizi-5

Dizinin, zaman zaman Nuri Bilge Ceylan filmlerindeki gibi ilerleyen ağır bir havası, bir atmosferi var. Çekimler çok güzel gerçekten, yönetmen Seren Yüce iyi bir iş başarmış. Senaryoda geçmişe dönüşler ve şimdiki zamana geçişler kesin olarak verilmediği için, bazı karakterlerin saç sakalından, ölü ve sağ karakterlerin gözüküp gözükmemesinden anlıyorsunuz hikâyenin hangi ara geçmişe gittiğini, hangi ara günümüzü anlattığını. O yüzden dikkatli takip etmek gerekiyor.

58870b8318c77414c4f489f5

Dizinin özü esasında şu: Cevdet ve Nermin’in iki oğlu var, biri Tarık (küçük oğlan) biri de Taner (büyük oğlan), ancak ikisi de aile için biraz hayırsız. Tarık askerdeyken kayışı koparmış, Taner’in de normal gözükmesine rağmen, esasında Tarık’tan aşağı kalır yani yok gibi. Tabii Taner’in durum biraz daha psikolojik ve hatta klinik bir vaka – öyle ki, ilaç almak zorunda. Anne Nermin de -nedense- sağlam olan oğlu Taner’i daha bi’ çok seviyor, Tarık’a karşı biraz daha mesafeli. Cevdet de haklı olarak Tarık’a daha yakın.

58870b8318c77414c4f489ec

Ancak iki oğulun da babasına (ve anasına) çektirdiğinin haddi hesabı yok! Dizide bir ölüm, dahası bir cinayet var ve 8 bölüm boyunca, bu cinayeti kimin işlediğini, bir yerden sonra da kimin masum, kimin suçlu olduğunu öğrenmeye başlıyor ve çalışıyorsunuz. Fakat, aynı dizinin adı gibi, esasında bütün karakterler kendi içinde masum… aynı zamanda da suçlu. Karakterler tamamen siyah veya beyaz değil; aralara griler güzel biçimde serpiştirilmiş. Her bir bölümde hangi karakterin neden suçlu veya masum olabileceği üzerine kafa yoruyorsunuz.

ilk-yerli-online-dizi-masum-geliyor-225417-1

Hikâye kısmını geçecek olursak, dizi teknik açıdan da vaadettiğini başarıyla sağlıyor. Jeneriği oldukça başarılı.

Selda Bağcan tarafından seslendirilen Katip Arzuhalim şarkısı, Okan Kaya’nın yeniden düzenlemesi ile jenerik müziği olarak kullanılmış. Jenerikte de gece vakti bir arabanın ön camından akıp giden bir yol var ve jenerik boyunca yol yukarıdan, aşağıdan, sağdan soldan akıyor, arada kamera yan yatıyor vb. Yani dizi jeneriğiyle bile “Ben Amerika/Avrupa standartlarınad bir işim” mesajını veriyor. Yine aynı şekilde, bölüm bitişleri ve akan jeneriğe arkadan verilen fon müzikleri de oldukça keyifli.

masum-jenerik_9714519-11130_640x360

Sonuna yakın, 2-3 bölüm kala (hatta son 2 bölümde) olayları çözüyorsunuz. Çok daha dikkatli bir izleyici iseniz ve teori üretmeyi seviyorsanız daha önce de çözebilirsiniz elbette. Bende bütün olayları bağlamak son 2 bölüme kaldı. Arada ufak tefek mantık hataları olmadı değil elbette (Orhan Gencebay’dan gelsin: “Hatasız kul olmaz.”). Hatta bazı bölümlerdeki bazı sahneler ve diyalogların gereksiz uzatıldığını düşündüm; ancak bu, dizinin genel olarak son derece başarılı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Berkun Oya’nın, tek seferde bütün hikâyeyi, 8 bölümün senaryosunu yazıp bitirip prodüksiyonun öyle başlaması, dizi için bir artı etken olarak kendini gösteriyor. Belki de bu sayede, daha fazla olabilecek mantık/hikâye/senaryo hataları en aza indirgenmiş durumda. Zaten bahsettiğim hatalar da öyle çok göze batmıyor, izlerken unutup gidiyorsunuz. Sonunda, bütün olaylar çözülüp hikâye kapanırken, son sahnelerde ağzım bir miktar açık kaldı. Dizinin devamının gelmeyeceğini bildiğim için, bu ufak çözülmeyle bütün hikâyeyi kapatmış oluyoruz.

24b0683a273237f4d355c822c31fea594fe41b3e

Önceki paragraflarda dediğim gibi, masumiyetin ve suçluluğun her bölümde karakterden karaktere geçtiği, ilginç bir hikâyeye ve kurguya sahip Masum. Zaten bu açıdan da, metnin bir tiyatro yazarının elinden çıktığı (Berkun Oya) belli oluyor; biz esasında ana bir hikâyeyi izlerken, alt metin alttan alttan akıp gidiyor. Bir karakterin bir şeyi neden yaptığına kendimizce sebepler üretirken, başka bir karakterin söylem ve eylemleriyle bambaşka bir noktaya çekiliyoruz. Zaten bahsettiğim grilik de buradan geliyor, hangi karakterin nasıl bir motivasyonu olduğunu tam olarak bilemiyorsunuz.

masum-dizi-resimleri-3

Dizinin son bölümünü de seyrettikten sonra, aklımda kalan bazı soru işaretleri için internette izleyicilerin çeşitli yorumlarını okuduğumda, haksız olmadığımı anladım. Dizi içinde, 8 bölüm süresince açıklanamayan bazı sorular havada kalmış oldu (bazı olayların neden olduğu, bazı karakterlerin neden o şekilde konuştuğu, gibi). Ancak genel itibarıyla, diziyi bir bütün olarak ele alacak olursak, bu havada kalan soru işaretlerinin çok fazla göze battığını düşünmüyorum. Hatta, genellikle yazarların klasik savunma cümlesidir ama ‘yazar burada konuyu ucu açık bırakmak istemiş olabilir.’ Kaldı ki, ucu açık olmasıyla pek alâkası olmayan, cevaplanmamış sorular da mevcut. Bunu da “O kadar kusur kadı kısmında da olur.” diyerek bırakabiliriz (zaten bırakmasak da dizi bitti, yapacak bir şey yok). Bir sonraki işlerinde daha az soru işareti barındıran bir hikâye ve olay örgüsü takip ederler.

Hem güzel, hem orijinal bir iş olduğu için BluTV’ye 10 TL ödeyip diziye destek oldum. Ancak sonraki ay üyeliğimi iptal edeceğim. Doğan Medya, BluTV ve başındaki Aydın Doğan Yalçındağ gibi genç bir isim ve onun topladığı genç ekiple güzel bir iş başarmışken, hemen sonrasında İrfan Değirmenci’yi, sırf referandum oyunu açıkladı diye işten çıkartınca, açıkçası s..ıp sıvamış oldu. Doğan Medya’nın var olan bütün medya kollarının protesto edilmesi ve boykot edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Olan da, Aydın Doğan’ın torununa ve ortaya çıkardıkları güzel bir işe oldu. Kaldı ki, BluTV’nin bu tarz dizi ataklarının devam edecek olmasını, buna rağmen üyeliğimi iptal edeceğimi biliyor olmak üzücü. Keşke böyle olmasaydı. Ne zaman ki Doğan Medya İrfan Değirmenci’yi işten atmasıyla ilgili düzgün bir açıklama yapar ve mertçe çıkıp özür diler, o zaman işler değişir. O vakte kadar ne yazık ki BluTV üye kaybetmeye devam edebilir.

masum-dizi-resimleri-8

İşin siyasi kısmını bir kenara atacak olursak, Masum Türk dizi tarihi açısından oldukça güzel bir iş oldu. Bir mini dizi kıvamında çalışma gerçekleştirdiler. Bir sonraki yayınlanacakları diziyi Netflix’in yaptığı gibi bütün bölümleri tek seferde yayınlarlarsa, isteyen aylık 10 TL’yi verip açıp diziyi tek seferde izler, sonra diğer yapımlara da göz atar ve istiyorsa üyeliğini devam ettirir, isterse bitirir. BluTV’nin bu açıdan daha alacağı çok yol var; ancak yola çıkmış olması bile olumlu bir şey. Bir de Doğan Medya üzerine düşen vazifeyi yerine getirir ve adam gibi çıkıp özür dilerse (hem İrfan Değirmenci’den, hem kamuoyundan), BluTV’nin yararına olur. Değilse, Netflix ve alternatif başka platformların da bu tarz dizi projelerini gerçekleştirmesini bekleyeceğiz demektir.

8 bölüm ve ortalama 50-55 dk’lık süresiyle Masum dizisi aksiyon, macera, gerilim ve gizem dolu, keyifli bir hikâyeyi sunuyor bizlere. Şans vermenizde fayda var, pişman olacağınızı sanmıyorum.

Yorum bırakın